Səbət boşdur
Albertine Kayip
Daha bir dakika önce, hislerimi tahlil ederken, Albertine'le son bir kez görüşmeden, bu şekilde ayrılmanın, en çok istediğim şey olduğuna kanaat getirmiş, Albertine'in bana verdiği hazların vasatlığıyla beni mahrum ettiği hazların bolluğunu karşılaştırıp kendimi çok zeki bulmuş, onu artık görmek istemediğim, sevmediğim sonucuna varmıştım. Oysa, 'Mademoiselle Albertine gitti' sözleri, kalbime öyle bir acı saplamıştı ki, bu acıya pek uzun süre dayanamayacağımı hissediyorum. Benim nazarımda bir hiç olduğunu zannettiğim şey, demek ki aslında bütün hayatım, her şeyimdi." Marcel Proust'un dev yapıtının altıncı cildi Albertine Kayıp, tam da Mahpus'un bittiği yerden başlıyor: "Mademoiselle Albertine gitti!" Hizmetçi Françoise'ın bu ünleminin yankısı, romanı genişleyen halkalarla kuşatıyor: Andree'yle yüzleşme, birbirini izleyen telgraflar, Boulogne Ormanı'ndaki sarışın, birbirini yankılayan Combray ve Venedik... Gelgitin ardından, bir gondol gezitisinde ağır ağır açılan yeni ufuklar.
Rəy yoxdur
© All rights reserved 2024