Səbət boşdur
Perde
Bu kez romanı tarihsel evrimi içinde, Cervantes’den Marquez’e, Rabelais’den Flaubert’e, Musil’den Stendhal’e türünün yapı taşlarını oluşturan yazarlar ve yapıtları arasında dolaşarak incelerken bir yandan da, kendisinden önce Goethe’nin büyük bir öngörüyle dile getirdiği “Dünya Edebiyatı” kavramının niteliklerini sorguluyor. Romanın ve yaşamın aslında tek ve aynı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Tüm bunları dile getirirken de öğretici bir söylemin tuzaklarına düşmeden, kimi zaman kızarak, kimi zaman heyecanlanarak, zaman zaman da coşarak okuyucusunu “unutulmaz olanın yıkılmaz şatosu” romanın derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Rəy yoxdur